Yavuz Sultan Selim

[GurbetGuzeli]

Yavuz Sultan Selim

Yavuz Sultan Selim’in Misir Seferi’ne cikmasi Kapi Agasi olan Hasan Aga’nin gordugu ruyadan aldigi manevî isaretten sonra olmustur. Hasan Aga ruyasinda Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm)’in ashabinin “Bizi Hazret-i Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm) gonderip Selim Han’a selam etti ve buyurdu ki, “Kalkip gelsin, Harameyn’in hizmeti ona buyruldu.” ” dedigini gormustur. Ridaniye Savasi sonrasi Kahire ve Misir’in fethi gerceklesir. Yavuz Selim bundan sonra Hicaz Bolgesi hizmetini ustlenmistir. Sultan Selim kendisine “Mekke ve Medine’nin hakimi” seklinde hitap edilmesine izin vermemis, “Hâdimu’l Haremeyni’s-serîfeyn” (Mekke ve Medine’nin hadimi (hizmetkâri) ) seklinde hitap edilmesini istemistir. Bu lakap daha sonraki butun Osmanli sultanlari icin kullanilmistir. Emanât-i Mukaddese’nin Misir’dan Istanbul’a nakli esnasinda yol boyu durmaksizin Kur’an-i Kerim okutmus, daha sonra Topkapi Sarayi’nda bu mukaddes emanetler icin “Hirka-i Sadet” dairesini yaptirmistir. Burada 40 hafiz tayin etmis ve 24 saat Kur’an okutmustur. Yavuz Selim, Misir’in fethinden donerken halkin karsilama ve alkisini gormemek icin, sehre gece, gizlice ve her turlu gosteristen uzak olarak girmisti. Sadece 4 yilda ulkesinin yuzolcumunu Allah’in izniyle 2,5 kat genisleten Yavuz, dunyaya deger vermeyen, yaptiklarini kendi nefsi icin yapmayan bir sahsiyetti. Osmanli sultanlari icinde okumaya olan merakiyla one cikan iki isim Fatih ve Yavuz’dur. Yavuz, elinde kitap, zaman zaman tefekkure dalar ve bu yuzden uykusuz geceler gecirirdi. Milletin ihtilafi karsisinda mezarinda bile rahat edemeyecegini soyleyen Yavuz, butun hayati boyunca Islâm aleminin ittihadi icin, Ilay-i Kelimetullah icin calismistir